hayatta olmak

hayatta olmak

гъзшIэн, псэун

Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. . 1991.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Смотреть что такое "hayatta olmak" в других словарях:

  • hayatta olmak — yaşamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • berhayat olmak — yaşamak, hayatta olmak Şu ilan gazetede çıkmasaydı, babası onun İstanbul da berhayat olduğunu öğrenmeyecekti. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • berhayât — (F. A.) [ تﺎﻴﺣﺮﺑ ] hayatta olan, sağ. ♦ berhayât bulunmak yaşamak, hayatta olmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • hayat — 1. is., hlk., Ar. ḥiyāṭ 1) Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa 2) Avlu 3) Balkon 4) Sundurma 2. is., Ar. ḥayāt 1) Canlı, sağ olma durumu 2) Yaşam Hayat sahnesinde yetmiş üç yaşın basamaklarındayım. H. F …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Türkische Sprache — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Bulgarien, Griechenland, Mazedonien, Rumänien, Kosovo, außerdem unter türkischen Migranten in Westeuropa, Nordamerika und Australien Sprecher Geschätzte 6 …   Deutsch Wikipedia

  • Türkei-Türkisch — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Balkan, Aserbaidschan, Iran, Irak, außerdem unter türkischen Migranten in den EU Staaten, in Nordamerika sowie Australien Sprecher 80 Millionen …   Deutsch Wikipedia

  • Türkeitürkisch — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Balkan, Aserbaidschan, Iran, Irak, außerdem unter türkischen Migranten in den EU Staaten, in Nordamerika sowie Australien Sprecher 80 Millionen …   Deutsch Wikipedia

  • bela — is., Ar. belā 1) İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum Kumar, toplum için büyük bir beladır. 2) Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum. Y. K. Beyatlı 3) Hak edilen ceza Allah belasını… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • berhayat — sf., esk., Far. ber + Ar. ḥayāt Hayatta olan, canlı, yaşayan (kimse) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller berhayat olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • destek — is., ği, Far. destek 1) Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda 2) Üzerine bir şey oturtmaya, tutturmaya, koymaya yarar araç, hamil Şamdan, sehpa, sacayak birer destektir. 3) mec. Maddi ve manevi yardımcı, dayanak Kızardı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pohpohlanmak — nsz Pohpohlama işi yapılmak veya pohpohlama işine konu olmak Hayatta sanatçı da korunuyor, destekleniyor, pohpohlanıyor. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»